24 Ağustos 2010 Salı

sıkıntı akrostişi

Ağlarken içim
Mecnun diye bağırırdım
Ağlarsa anam ağlar

Berisi beni bağlar
En güzel şiir değil
Ne beklersin zaten benden
İster oku ister okuma
Mecnunumu getir bana

Can sıkıntısı sen nelere kadirsin
Ama arkadaşlar iyidir
Nerede ulan o arkadaşlar
Irmaklarda boğulasıcalar
Men ettim kendimden hepinizi

Çarşıya çıktım gelen yok
Oklava alacaktım satan yok
Kedi buldum sahibi yok

Seni buldum kedi gibi
Isıttım sütü nenem gibi
Kastım kendimi aşık gibi
Ispatlayacak neyim var sanki
Lüle lüle saçım da yok zaten
Dalamana gidecektim evvelden
Ikına ıkına giderim anca bodrum'a.

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Her bi bokla dalga geçenler, size sesleniyorum! Gelin, gelin...

Billur gibi olmuşsunuz maşallah ama bir halttan anladığınız yok ne olacak?

12 Ağustos 2010 Perşembe

Ders 1:

Ustalık zor zanaat. Boya badana, kağıt kaplama, elektrik, parke sökme, yer kaplama... Şimdilik bunların ne kadar sabır gerektiren işler olduğunu öğrendim. Hammalık daha da zor. kuvvet, kilo "felan." değil olay. Strateji. Hepsi için ayrı planlamalar, zamanlamalar gerekli. "Zamanlama" anahtar kelimemiz bu aslında. Bir işi yapmadan diğerini yapmanız mümkün değil, bir yeri sökmeden diğerini sökmeniz, kesmeden kesmeniz, boyamanız... Ben öğreniyorum. Size de tavsiye ederim. Hem kafa dağıtıyorsunuz, başka şeyler düşünme fırsatınız olmuyor, hem daha sabırlı bir insan oluyorsunuz, hem elinizden ne kadar iş geliyor onu görüyorsunuz:)